Trabzon Kazaziyesi
Çok ince çekilmiş 0,08-0,18 mm (80 – 180 mikron) kalınlığındaki 24, 22, 18 veya 14 ayar altın ve 925 ayar (milyem) gümüş tellerin çıkrık yardımıyla ibrişim (ipek) veya naylon iplik üzerine burularak saç teli kalınlığına getirilmesiyle yapılan kolye, küpe, bileklik ve tespih püskülü ürünlerine kazaziye (kazaz örücülüğü) adı verilir. Kazazlık sanatı Osmanlı İmparatorluğu zamanında Anadolu’nun farklı yörelerinde yaşatılmaya çalışılmış olsa da Cumhuriyet kurulduktan sonra sadece Trabzon’da devam edebilmiştir.
Fatih Sultan Mehmet’in 1461 yılında Trabzon’u fethiyle, Gümüşhane’de bulunan gümüş madenlerinin işletilmesi ve çıkan ham gümüşün hayvanlar sırtında Trabzon Limanı’na getirilmesi, buradan da gemilerle İstanbul ve diğer liman şehirlerine ulaştırılması, Trabzon’da şehzade olarak bulunan Yavuz Sultan Selim ve Kanuni Sultan Süleyman’ın kuyumcu yanında çalışmaları Trabzon kuyumculuğuna önemli katkılar sağlamıştır. 16ıncı yüzyıla kadar tarihlenen ürünlerde kazazlık tekniklerinin kullanıldığı belirlenmiştir. Evliya Çelebi de anılarında Trabzon kuyumcularının ürettiği süs eşyalarının Osmanlı Sarayını süslediğinden bahsetmiştir. Osmanlıca yazılan Trabzon Vilayet Salnamesinde (Yıllığı) 16. Cilt 181-182. sayfalarda altın ve gümüş tellerin ibrişim denilen ipek üzerine sarılmasıyla icra edilen bir sanattan bahsedilmektedir. 1600’lü yıllara ait bir mahkeme kaydında altın işlemeciliği yapan zanaatkârların oluşturduğu çarşılardan birinin adının Kazalar Çarşısı olduğu ve bu çarşının mülkiyetinin Gülbahar Hatun Vakfına ait olduğu görülmektedir. Yine 1750’li yıllarda yaşamını yitiren kazaz ustası Halil’in terekesinde (mal varlığı listesi) kazaziyede kullanılan 495 paralık ipek ve ibrişimin de sayılması, kazaziyenin geçmişte ticari hayat içerisindeki önemini göstermektedir. 1869’da Anadolu’yu gezen Fransız ressam Théophile-Louis Deyrolle’nin şehir ile ilgili gravürlerinde kuyumcu esnafına yer verdiği, 1890’larda Şemseddin Sami’nin Kamüs’ül Alam’da Trabzon’da kuyumculuğun ileri düzeyde olduğunu yazdığı görülmektedir. Kazaziye ile hazırlanan peçelikleri kızlar gelin olduğu zaman baba evinden çıkarken alınlarına takarlardı, damada ise bir kazaz tespih hediye olarak götürülürdü.
Trabzon Kazaziyesinin ayırt ediciliği; 24, 22, 18 veya 14 ayar altından veya 925 ayar (milyem) gümüşten 80 ila 180 mikron kalınlığındaki çok ince tellerin burularak insan saç teli kalınlığına tamamen el işçiliğiyle getirilmesi ve kesinlikle kaynak kullanılmamasına rağmen çok sağlam ve zarif görünümlü motiflerin oluşturulmasıdır. Kazazlık, uzun süre ara verilmeden yapılmalıdır. Ara verilmesi durumunda tekniklerin detayları unutulabilmektedir.