Simav Eynal Domatesi
Simav Eynal Domatesi; Kütahya’nın Simav ilçesinde jeotermal seralarda topraksız tarım yöntemiyle yetiştirilen Solanum lycopersicum L. türüne ait Ergen F1, Gülköy F1, Tybif F1 ve Vitello F1 çeşitlerine ait beef tipi (iri tip) domatestir. Simav Eynal Domatesinin meyve şekli basık yuvarlak ve hafif lobludur. Meyve kabuğu ince ve parlak koyu kırmızı renktedir. Meyve eti sert, meyve içi rengi kırmızı ve çok odalıdır. Sulu yapıda olup mayhoş bir tada sahiptir. Meyve ağırlığı en az 260 g olmakla birlikte 1000 g’a kadar da gelişim gösterebilir. 30 güne kadar varan uzun raf ömrü sebebiyle yola dayanımı kuvvetlidir.
Simav ilçesi, ılıman iklim (kıyı Ege) ile karasal iklimin (İç Anadolu) özelliklerinin yaşandığı geçit bölgesinde yer alır. Simav’da yıl boyu genel olarak ılıman iklim hissedilir ancak yaz ve kış aylarında gece gündüz arasındaki sıcaklık farkı yüksektir. Sıcaklık farkıyla birlikte, ilçenin deniz seviyesinden yüksekte oluşu bitki gelişiminin yavaş olmasına neden olurken bu durum, Simav Eynal Domatesinin meyve kabuğunun ince, kuru maddesinin yüksek, tat ve aromasının yoğun olmasını sağlar. Coğrafi sınırda jeotermal seralarda yetişen domatesler, sıcaklık farkının neden olduğu olumlu etkilerden en iyi düzeyde faydalanırken, iklim şartlarının olumsuz etkilerinden korunur.
Simav Eynal Domatesi, topraksız tarım yöntemiyle yetiştirildiğinden besin ve nem düzeyleri kontrollüdür. Besin elementleri bitkiye, bitkinin alabileceği formda ve kolay erişebileceği şekilde verildiğinden bitki kökleri çok fazla büyümez, karışmaz ve kök büyütmeye harcanan enerji meyve gelişimine aktarılır. Buna ek olarak toprak kaynaklı yabancı otlar, zararlı böcekler ve hastalıklar Simav Eynal Domatesinde görülmez.
Jeotermal seracılık yöntemi ile yetiştirilen Simav Eynal Domatesinde, 1 Ocak-30 Haziran ve 1 Temmuz-31 Aralık tarihleri arasında olmak üzere yılda iki sezon ürün alınır. Domatesler, hiçbir dönem çok sıcağa ve soğuğa maruz kalmaz. Sera içi sıcaklık 10-30°C, nem oranı %60-65’tir. Tozlaşma, Bombus arıları ile doğal yöntemlerle gerçekleştirildiğinden, üretimde hormon kullanılmaz.